Cami nakkaş, süsleme, kubbe, vitray, hat sanatı

Cami Nakkaş

Cami nakkaş nedir?

Cami, mescid, türbe, köşk, saray, yalı, han, konak ve benzeri yapılarda bulunan kubbe, mihrap, minber, kürsü, tavan, pencere ve iç duvarlara fırçalarla nakışlar çizen, hat sanatını icra eden, boyalarla görseller ve süsleme yapan kişilere cami nakkaş denir. Nakkaşlar bazen kabartma tekniğini kullanarak, bazen de altın varak uygulamaları ile görsel tasarımlar sergilerler. Sanat eserleri restorasyonu hizmeti diyebileceğimiz bu iş dalı ile uğraşan kişiler günümüzde cami nakkaş ustası olarak anılırlar.

Nakkaş ne demektir?

Duvar, deri, kağıt ve kumaş gibi zeminlere fırçalarla resim, hat, motif ve desenler yapan kişilere nakkaş denir. Tezyinat sanatını icra eden bu ustalar farklı isimlerle de anılırlar. Örnek olarak müzehhib, musavvir, şehibnüvis, tarrah, renkzen ve cetvelkeş gibi. Duvar nakkaşları kalemişi de denilen nakışlar yaparlar. Kitap, duvar, portre, çiçek, minyatür bunlardan bazılarıdır.

Tezhib yapan kişilere müzehhib, suret tasvir edenlere musavvir, portre yapanlara şehibnüvis, bahçeleri ve çiçekleri resmedenlere tarrah denirken nakışları renklendirenlere, renk verenlere renkzen denilmektedir.

tezhib

Cami Nakkaş ustası ne iş yapar?

Camilerde nakış işleri, hat sanatları ve cami süsleme işleri başlıca konulardır. Biraz daha açmak gerekirse camilerin içerisinde bulunan kubbelerin desen tasarımlarını yaparlar. Barok tarzı işlemeler, kabartma motifler, gölgeleme tekniği ile yapılan bezemeler de bulunmaktadır. Camilerin restorasyon çalışmaları sanat eserleri restorasyon kapsamında değerlendirilebilir.

Osmanlı nakkaş ustaları

Osmanlı döneminde yapılan resimler için nakış veya tasvir gibi tanımlar kullanılmıştır. Bu resimleri yapanlara da nakkaş yada musavvir denilmiştir. Minyatürler kitapların kapaklarında yada iç sayfalarında bulunduğundan boyutları da daha küçüktür. Osmanlı zamanında Nakkaşhane diye bir bölüm kurulmuştur. Nakkaşbaşının yönetiminde bulunan bu bölümde sanatkar görev almakta idi. Camilerin süslenmesinden tutun da kitaplara minyatürler çizilmesine kadar, sarayın muhtelif bölümlerine işlemeler yapılmıştır. Köşklerin odalarına, duvarlarına, tavanlarına da nakışlar yapılmıştır.

Çok sayıda nakkaşın görev aldığı nakkaşhaneler dönemin en güzel örneklerini vermişlerdir. Yapılan çalışmaların bazılarını günümüzde incelemek mümkündür. Topkapı nakkaşhanesinde bulunan nakkaşlar çok güzel sanat eserleri yapmışlardır.

osmanlı nakkaş

Nakkaşlık sanatı hakkında biraz bilgi aktaralım.

Bir sanat olarak nakkaşlığın İran’da ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Dönemin en ünlü nakkaşı Şahkulu Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından davet edilmiş, kendisine bir atölye kurulmuştur. O zamanlar hayli iyi bir gelir sayılacak günlük 100 (yüz) akçe ücret ödenerek nakkaşlık yapması imkanı verilmiştir. Osmanlı nakkaşhanelerinde Kara Memi ve Şaban Usta faaliyet göstermişlerdir. Kanuni Sultan Süleyman devrinde Kıncı Mahmut Usta’nin da eserleri ön plana çıkmıştır. III. Murat döneminde ise Seyyid Lokman Hünername-i Al-i Osman isimli eserini kazandırmıştır.

seyyid lokman

Osmanlı döneminde yağlı boya ustalarına ve bina boyayanlara da nakkaş denildiği olmuştur. Nakkaşlık Osmanlı imparatorluğu zamanında ilk başlarda sadece müslümanların yapacağı bir iş haline gelmiştir. Gayrimüslimlere bu izin verilmemiştir. Daha sonra 1826 yılında yayınlanan bir fermanla herkesin icra edebileceği duyrulmuştur. Bu dönemde Levni, duraklayan Osmanlı minyatür sanatına farklı bir bakış açısı kazandıran isimdir. Renkleri, betimleme anlayışı ve perspektifi ile Levni bir çok yenilikler getirmiştir. 1720 yılında Surname-i Vehbi adlı eseri süsleyen minyatürleri en ünlü eserleri arasındadır.

levni

Şair Seyyid Vehbi tarafından kaleme alınan bu eserde padişah III. Ahmed’in oğullarının 15 gün süren sünnet şöleni anlatılmıştır. 3593 envanter numarası ile Topkapı Sarayı Müzesi’nde kayıtlı olan nüshada Levni tarafından kaleme alınmış 137 levha bulunmaktadır. Levni’nin minyatürlerini içeren nüshayı yaklaşık on yılda tamamlamıştır.

Nakkaşlık İran’lılar tarafından geliştirilmiş ve İran’lı nakkaş sanatkarları tarafından pek çok eser ortaya konulmuştur. Osmanlı zamanında kitap minyatürlerinde manzara, kale, saray köşk, han gibi mimari yapılar ve doğa manzaraları nakşedilmiştir.

Nakkaş, yaptığı eserleri sarayların, köşk ve hanların duvarları, pencereleri, tavanlarına işler. Önceleri sadece saraylarda yapılan bu eserler sonrasında köşklerde, hanlarda ve hatta evlerde dahi yapılmıştır. Esnaf teşkilatına bağlı olan nakkaşların sayıları zamanla azalmıştır, gelişen teknoloji, fotoğraf makineleri ve dijital aletler buna neden olmuştır. Günümüzde artık çok az insan tarafından icra edilmektedir.

Nakkaşların başlıca çalışma alanları

Nakkaşlık başlıca şu işleri kapsamaktadır. Cami nakışları, süslemeler, hat yazıları, pencere dizaynları, cephe boyamaları ve desenleri, altın varak çalışmaları, kabartmalar, vitray uygulamaları, çini işleri, tarihi eser restorasyonu ve sanat eserleri restorasyonları.

tezyinat sanatı

Tezyinat sanatı nedir?

Tezyin kelimesi arapçadan gelmektedir ve aslı ziynet kelimesinden türetilmiştir. Ziynet değerli eşyalar, süs eşyaları için kullanılmıştır. Tezyin etmek yani süslemek demektir. Tezyinat süsleme sanatına verilen isimdir. Tezyinat sanatkarları süslemee yapanlara denilmektedir. Bu sanatı icra ederken kullanılan teknikler ve malzemeler farklılık göstermektedir. Türk tezyinat sanatlarınında zengin motifler ve desenler kullanılmıştır.

 

Instagram'da Cami Nakkaş